Akrabamızın mühendislik şirketi var. Binaların kablo tesisatını döşüyorlar. Yetiştirmeleri gereken bir işleri varmış. Bana: "Bayrama kadar çalışır mısın?" dediler. Kabul ettim ve 10 ağustos tarihinde işe başladım.
Sabah 6:40 gibi kalkıp hazırlandım. Ramazan ayı olduğu için kahvaltı yapmadan servis beklemeye gittim. 7:15'te servis geldi ve Çamlıca'ya gittik. Beni bir ustanın yanına verdiler. İlk günüm olduğu için fazla iş yaptırmadı usta. Ertesi gün kuzenim de geldi ve işe beraber gittik. Çamlıca yüksek bir yer. Her yer dağ başı. :) Şantiyede 8 tane bina vardı. 1. ve 8. binalar arasında çoook basamak vardı. 2. günde sürekli indim çıktım. O gün hiç de kolay geçmedi, hamdolsun. Saat 18:00 gibi evdeydim. İşi bırakmayı düşündüm ama şirketin elemana ihtiyacı vardı. Yüzüstü bırakamazdım insanları.
Daha sonraki günler de bazen kolay, bazen zor geçti. Öyle ki, son 2 gün müzik dinlemek zorunda kaldım. :)
İşe gittiğim her gün üzerimde alçı tozu vardı. Sürekli depoya uğrayıp malzeme taşıdım; merdiven, kaynak makinesi, matkap, kablolar... Günlük attığım adımın haddi hesabı yoktu. Namaz ve tuvalet ihtiyacı dışında mola vermiyorduk. 1 haftada stresten yüzümde sivilce çıktı. Arefe günü de çalışıp bıraktım elhamdülillah. Sabrın sonu selamet.
Nasıl para kazanılır?
Birkaç yol var kardeşim. Bakalım hangisini beğeneceksin.
1-Benim çalıştığım yerde çalışacaksın. Her gün kirleneceksin, banyo etmeden eve almayacaklar seni. :)
2-Çalıştığım işyerindeki gibi mühendis olacaksın. Millet ter dökerken sen vaktini pc başında geçireceksin.
3-İnternetten para kazanacaksın.
Üstteki yazıyı kaleme almamdaki amacım, dışarıda para kazanmanın ne kadar zor olduğunu göstermekti sana. İnternetten para kazanmak hiç fena fikir değil ama okumak da lazım. İçi boş biri olmak güzel bir şey değil. Ayriyeten ülkemize doktor, mühendis, öğretmen, polis vs lazım.
Sabah 6:40 gibi kalkıp hazırlandım. Ramazan ayı olduğu için kahvaltı yapmadan servis beklemeye gittim. 7:15'te servis geldi ve Çamlıca'ya gittik. Beni bir ustanın yanına verdiler. İlk günüm olduğu için fazla iş yaptırmadı usta. Ertesi gün kuzenim de geldi ve işe beraber gittik. Çamlıca yüksek bir yer. Her yer dağ başı. :) Şantiyede 8 tane bina vardı. 1. ve 8. binalar arasında çoook basamak vardı. 2. günde sürekli indim çıktım. O gün hiç de kolay geçmedi, hamdolsun. Saat 18:00 gibi evdeydim. İşi bırakmayı düşündüm ama şirketin elemana ihtiyacı vardı. Yüzüstü bırakamazdım insanları.
Daha sonraki günler de bazen kolay, bazen zor geçti. Öyle ki, son 2 gün müzik dinlemek zorunda kaldım. :)
İşe gittiğim her gün üzerimde alçı tozu vardı. Sürekli depoya uğrayıp malzeme taşıdım; merdiven, kaynak makinesi, matkap, kablolar... Günlük attığım adımın haddi hesabı yoktu. Namaz ve tuvalet ihtiyacı dışında mola vermiyorduk. 1 haftada stresten yüzümde sivilce çıktı. Arefe günü de çalışıp bıraktım elhamdülillah. Sabrın sonu selamet.
Nasıl para kazanılır?
Birkaç yol var kardeşim. Bakalım hangisini beğeneceksin.
1-Benim çalıştığım yerde çalışacaksın. Her gün kirleneceksin, banyo etmeden eve almayacaklar seni. :)
2-Çalıştığım işyerindeki gibi mühendis olacaksın. Millet ter dökerken sen vaktini pc başında geçireceksin.
3-İnternetten para kazanacaksın.
Üstteki yazıyı kaleme almamdaki amacım, dışarıda para kazanmanın ne kadar zor olduğunu göstermekti sana. İnternetten para kazanmak hiç fena fikir değil ama okumak da lazım. İçi boş biri olmak güzel bir şey değil. Ayriyeten ülkemize doktor, mühendis, öğretmen, polis vs lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder